Gece gökyüzüne baktığınızda yaklaşık 2000 yıldız görebiliriz. Peki bu yıldızlardan bir tanesinin aslında bir yıldız değil de keşfedilmemiş bir gezegen olduğunu nasıl bilebiliriz. Pek çok bilim dalında olduğu gibi astronomide de pek çok keşif direkt gözlem olmadan yapılmıştır. Plüton da bu keşiflerden biridir.

1905 yılında astronomlar Uranüs'ün yörüngesinde bir düzensizlik gözlemledi. İlk bakışta bu düzensizliğin Uranüs'e komşu olan Neptün'ün çekim kuvvetinden kaynaklandığı düşünüldü. Fakat Lowell Gözlemevi'nin sahibi Percival Lowell yaptığı matematiksel hesaplamalardan sonra bu düzensizliğin Neptün'den kaynaklanamayacağını ve ancak gezegen boyutlarındaki başka bir cismin etkisiyle oluşabileceğini açıkladı.

Bilinmeyen bu gezegene "Gezegen X" ismi verildi. Böylece arama çalışmaları başladı. Lowell 1905'ten 1916'ya kadar Gezegen X'i bulmak için çalıştı fakat herhangi bir sonuca ulaşamadan hayata gözlerini yumdu.

Lowell bu bilinmeyen gezegenin olası yerini ve büyüklüğünü matematiksel olarak hesaplamıştı. Lowell Gözlemevi bu hesaplamalardan yararlanarak 1929 yılında arama çalışmalarını yeniden başlattı. Bu amaç için gözlemevinde çalışmaya başlayan Clyde W. Tombaugh, 1930 yılında yeni geliştirilen fotoğraflama yöntemiyle Gezegen X'i fotoğraflayabildi. Tombaugh bu keşfi yaptığında sadece 23 yaşındaydı.

23 Ocak 1930 yılında Tombaugh, Lowell'un tahminleri doğrultusunda gece gökyüzünün belirli bir kısmının fotoğrafını çekti. 6 gün sonra aynı bölgenin bir fotoğrafını daha çekerek fotoğrafları karşılaştırdı. Bir ay inceleme sonunda fotoğraftaki küçük bir noktanın bariz şekilde yer değiştirdiğini gördü. Fotoğraftaki yıldızlar çok uzakta olduğu için 6 günlük süre sonunda hemen hemen hiç yer değiştirmezler. Fakat dünyaya yakın gök cisimlerinin yer değiştirmeleri rahatlıkla görülebilir. Böylece Gezegen X bulunmuş oldu.

13 Mart 1930 yılında Gezegen X' in keşfedildiği resmen açıklandı. Keşiften sonra gözlemevine isim önerisi için binlerce mektup gelmeye başladı. Bu önerilerden 11 yaşındaki İngiliz bir kızın önerisi oldukça dikkat çekti. Çünkü bu isim keşfe ve gezegene tam olarak uyuyordu. Bu isim Plüton 'du (İngilizce : Pluto). Plüton Roma mitolojisindeki yeraltı tanrısıdır. (Yunan Mitolojisi 'ndeki Hades). Güneşten en uzak gezegen olmasıyla bu isim gezegene uygundu. Ayrıca bu gezegeni bulmak için yıllarını adamış ve keşfin yapılmasında önemli çalışmalar yapmış Percival Lowell 'un baş harfleri olan PL, Plüton sözcüğünde yer almaktaydı. Bu açıdan da Plüton bu gezegen için harika bir seçimdi. Bu sebeplerden dolayı gezegene Plüton ismi verildi.

Plüton ile ilgili yapılan çalışmalar sonunda Plüton'un Percival Lowell'un hesaplarından çok daha küçük olduğu ortaya çıktı. 1978 yılında hesaplamalar Plüton'un Uranüs'ün yörüngesini etkileyecek kadar büyük olmadığını gösterdi. Böylece gözler tekrar Plüton üzerine çevrildi. Konu üzerinde araştırmalar yapan James Christy ve Robert Harrington isimli bilim adamları Plüton'un uydusu olan Charon'u buldu. Plüton ve Charon'un kütleleri Uranüs'ün yörüngesini etkileyebilecek kadar büyük olabiliyordu.

Plüton'un çok küçük olmasının bulunmasından sonra 2006 yılında Plüton gezegen sınıfından çıkarılarak cüce gezegen sınıfına dahil edildi. Muhtemelen küçücük bir gezegen olması halkın Plüton'u çok sevmesine neden olmuştu. Özellikle çocukların favori gezegeni Plüton'du. Bu nedenle Plüton için gösteriler düzenlendi ve alınan bu karar dünya çapında protesto edildi.