Sihirli Fasulyeler
Yükleniyor...
Uzay Çöpleri ve Kessler Etkisi
 Bilim   4849   10.01.18   10.01.18   2
kessler.jpg

Sovyet Rusyanın insanlığın ilk uydusu Sputnik 1'i dünya yörüngesine fırlatması üzerinden 61 yıl geçti. Sputnik 1'den günümüze 8000'den fazla insan yapımı nesne uzaya fırlatıldı : Uydular, teleskoplar, araştırma araçları, insanlı ve insansız roketler... Şu anda yörüngede 4635 uydu bulunmakta ve bu uydulardan 3000 tanesi ömrünü tamamlamış, amaçsızca yörüngede dolaşmaktadır. Roketlerden ayrılan parçalar, nükleer uydulardan sızan soğutma sıvıları ve uyduların aralıklarla çarpışması gibi nedenler yüzünden dünya yörüngesinde kayda değer miktarda uzay çöpü oluşmuştur.

 

2013 verilerine göre şu anda yörüngede dolaşan ve çöp olarak değerlendirilen 1mm-1cm çapında 70 milyon cisim, 1cm-10cm çapında 670 bin cisim, 10 cm çapından büyük 29 bin cisim bulunmaktadır. Bu cisimlerin yörüngedeki hızları saniyede yaklaşık olarak 15 kilometredir. Yörüngede dolaşan cisimlerin boyutları genellikle küçük olsa da yüksek hızlarından dolayı uzay projeleri ve aktif uydular için risk oluşturmaya başlamışlardır. Bu nedenle 42 bin uzay çöpü uzay ajansları tarafından takip edilmektedir. Aşağıdaki animasyonda uzay çöplerinin ne kadar ciddi bir sorun haline geldiği rahatlıkla görülüyor.

 
 

NASA bilimadamlarından Donald Kessler 1978 yılında yaptığı açıklamasında, uzay çöplerinin zamanla çoğalacağını, birbirleriyle çarpışarak daha küçük parçalara bölüneceklerini ve sonunda dünyayı bir bulut gibi kaplayacaklarını öngörmüştür. Bunun sonucu olarak uzaya hiç bir araç gönderilemeyeğini ve var olan uyduların da uzay çöpleri ile çarpışarak yok olacağını belirtmiştir. Kessler böyle bir durumun olması sonucunda oluşan bulutun nesiller boyunca dünyayı saracağını, bu süre içinde uzay çalışmalarının yapılamayacağını ve gelecekte uydu teknolojisinden yararlanılamayacağı tahmininde bulunmuştur. Uzay çöpleri hakkındaki bu düşünceye Kessler Etkisi veya Kessler Sendromu adı verilmiştir.

  Donald Kessler  

Bazı bilimadamlarına göre Kessler etkisi kaçınılmaz sonken bazı bilimadamları insanlığın uzay çöpleri sorununa karşı çözüm yolları üreteceğine inanmaktadır. Uzay çöplerinin tehlikeli hale gelmesiyle bazı kurum ve firmalar çöplere karşı bir takım projeler geliştirmişlerdir. İsviçre Uzay Merkezi tarafından 2012 yılında uzay çöpleri için CleanSpace One (Temiz Uzay Bir) isimli proje başlatılmıştır. Projeye göre yörüngeye gönderilen bir temizleme aracı, büyük parçaları toplayarak atmosfere gönderecektir. Atmosfere giren parçalar sürtünme kuvveti sayesinde yanacak ve böylece büyük boyutlu çöpler temizlenecektir. Proje resmi olarak hala devam etmekte fakat kaynak sıkıntısı yüzünden yavaşlamış durumdadır.

  Clean Space One  

Bir başka proje de Avrupa Uzay Ajansı'nın geliştirdiği e.Deorbit isimli projedir. Bu projede ağ fırlatarak büyük parçaları yakalayan bir uzay aracı, yörüngedeki çöpleri toplayarak atmosfere bırakacaktır.

  e.Deorbit  

Bu projelerin yanında NASA ve JAXA (Japon Havacılık Ajansı) da bazı projeler üzerinde çalışmaktadır. NASA güçlü lazerler kullanarak küçük boyutlu çöpleri buharlaştırmayı hedeflemektedir. Japonların projesi ise manyetik alan yayarak çöplerin hızını azaltan ve böylece atmosfere girmelerini sağlayacak bir temizleme aracı üretmektir. Ne yazık ki Japonların projesi 2017'de test edilmiş ve başarısız olmuştur.

 

Yörüngedeki uyduları gerçek zamanlı olarak stuffin.space sitesinden görebilirsiniz.

 

 Konuyu geliştirmemize yardımcı ol, konuyu değerlendir.
 İlk Sen Değerlendir

 

 Bu konuyu paylaş

 

 Yorum yaz, soru sor, geliştirme öner
E-Posta adresiniz yayınlanmayacak.

 

 Yorumlar
 Mehmet Tarık Akel
 11.01.2018
İlginç konu teşekkürler. Bu uydular neden dünyaya düşmüyor?
 Emrah (Yönetici)
 11.01.2018
Uyduların dünyaya düşmemesinin nedeni, uydulara uygulanan yerçekim kuvvetine eşit büyüklükte merkezkaç kuvvetinin oluşturulmasıdır. Kuvvetlerin eşitlenmesi için uyduların hızları özenle ayarlanır. Eğer bir uydunun hızı olması gerekenden yüksek olursa, merkezkaç kuvveti yerçekim kuvvetinden büyük olur ve uydu derin uzaya doğru hareket eder. Eğer hız düşük olursa merkezkaç kuvveti yerçekim kuvvetinden küçük olur ve uydu dünyaya düşer. Bu yüzden bu kuvvetler eşit olacak şekilde hız ve yükseklik ayarlamaları yapılır. Böylece yerçekim ve merkezkaç kuvvetleri eşitlenir. Bu sayede uydu ne derin uzaya gider ne de dünyaya düşer, dairesel hareket yaparak dünya yörüngesinde dolanır.