Eski zamanlarda Alaska'da eskimolar ile akraba olan Aleut halkı yaşamaktaydı. Zor çevre şartları ve bulaşıcı hastalıklar yüzünden Aleut'ların nüfusu oldukça azaldı. 1700' lü yılların ortalarında bölgeye Rus yerleşimciler geldi. Ruslar burada kürk ticareti yapmaya başladı. Zamanla bölgenin Ruslara ait bir koloni olduğunu bütün dünya kabul etti.

Çar I. Paul Rusya-Amerika Şirketini kiralayarak Alaska'daki kürk ticaretini geliştirmek istedi. Şirket ticaret yollarını düzenleyerek, ticaret ağını genişletti. Bu sayede Rusya'dan Alaska'ya gelen insan sayısı arttı. Rus tüccarlar Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeyine Çin kumaşı, kürk, mors dişi (fil dişinden pahalı) ve buz satmaya başladı (O yıllarda buzdolabı icat edilmemişti).

1800'lü yıllarda Rusya-Amerika Şirketi bütün Alaska'ya hakim duruma geldi. Diğer ülkeler ile tek başına ticaret yapabilen şirketin kendi bayrağı ve para birimi bile vardı. Şirketin isteği Alaska'daki Rus nüfusunu artırarak burayı büyük bir Rus şehrine dönüştürmekti. Fakat coğrafi şartlar ve iklimin elverişsiz, yiyecek kaynaklarının da sınırlı olması yüzünden bu rüya hiçbir zaman gerçekleşmedi.

Seneler 1853'ü gösterdiğinde İngiltere, Fransa ve Osmanlı Devleti ittifakı Rusya,'nın Avrupa'daki ilerleyişine dur demek için Rusya'ya savaş açtı ve Kırım savaşı başladı. Yüzyılın en büyük savaşlarından olan Kırım Savaşı sonunda toplamda 200.000 kişi hayatını kaybetti. Savaş sonunda Rusya yenildi ve barış imzalamak zorunda kaldı.

Alaska'nın Satılma Nedenleri

Kırım savaşının başlaması ve 3 yıl sürmesi Rus ekonomisini iflas edecek duruma getirdi.

Koloni sayısını sürekli artırmak isteyen İngiltere gelecekte Alaska için büyük bir tehdit olabilirdi. Olası bir istilada Alaska İngiltere tarafından kolaylıkla alınabilirdi, çünkü Alaska'yı savunmak hem çok zor hem de çok pahalı olacaktı.

Alaska'nın potansiyel kaynakları o yıllarda bilinmiyordu. Bu nedenle Alaska Rusya için artık yük olmaya başlamıştı.

Alaska'nın Satılması

Rusya'nın Washington büyükelçisi Baron Eduard de Stoeckl, Rusya Çarı adına Birleşik Devletler sekreteri William Seward ile Alaska konusunu görüşmeye başladı. Görüşmeler sırasında hem Rus halkı hem de Amerika halkı Alaska'nın satılmasına karşı bir tutum izledi. Rus halkı bu kadar emek harcanan toprağın satılmasına karşı iken Amerika halkı "Amerika'nın buz kutularına ve 50bin eskimoya ihtiyacı yok" diyordu. Ayrıca Amerika Kongresi satın alma işlemini onaylamadı.

30 Mart 1867'de Alaska'nın satılması için gerekli bütün şartlar sağlandı. Amerika Alaska'yı yani 1.5 milyon hektar Rus toprağını hektarı yaklaşık 4 cent'ten toplam 7.2 milyon dolar vererek satın aldı. Bu miktar bugünün parası ile yaklaşık olarak 125 milyon dolar etmekte ki Alaska gibi bir yer için oldukça komik bir rakam diyebiliriz.

Seneler 1896 yılını gösterdiğinde Alaska'da altın bulunduğuna dair haberler yayılmaya başladı. Bunu duyan pek çok Amerika'lı zengin olma ümidiyle Alaska'ya geldi. Haberlerin büyük oranda abartıldığı anlaşıldı fakat gelen insanlar yerleşim yerleri kurararak Alaska'nın gelişmesini sağladı.

Günümüzde Alaska doğası, 740binlik nüfusu ve yılda 2 milyon turisti ile Amerika'nın eşsiz topraklarından biri haline gelmiştir.