Sihirli Fasulyeler
Yükleniyor...
Perseus'un Maceraları - 1 (Yunan Mitolojisi)
 İlginçler   4261   22.02.18   15.10.18   0
perseus.jpg

Eski zamanlarda Yunanistan'da Argos adında bir şehir vardı. Şehrin kralı güçlü Acrisius'du. Pek çok zenginliklere sahip kral bir oğlu olmadığı için büyük acılar içindeydi. Kral soyunun devam edip etmeyeceğini öğrenmek için Delphi kahinine gitti. Fakat kahin krala hiç beklemediği şeyler söyledi : "Hiçbir zaman çocuğun olmayacak ve kaderin torunun tarafından öldürülmek olacak. Ne yaparsan yap, nereye saklanırsan saklan kaderini değiştiremeyeceksin!"

  Perseus  

Korkuyla Argos'a dönen Kral ne yapacağını düşünmeye başladı. Kralın Danae adında güzeller güzeli bir kızı vardı. Kehanetin gerçekleşeceğinden korkan kral, kızının bir çocuk sahibi olmasını engellemek için Danae'yi bronzdan yapılan bir kuleye hapsetti. Danae kral ölene kadar kapısı olmayan bu kulede kalacaktı. Günler ve aylar geçti. Danae üzüntü içinde tanrılara yalvarmaya başladı. Zeus Danae'nin yakarışlarını duydu. Danae'nin güzelliği Zeus'u etkilemişti. Zeus altın yağmuru şeklinde Danae'nin hapsedildiği kuleye girdi. Böylece Danae Zeus'un çocuğunu taşımaya başladı.

 

Aylar geçti ve Danae'nin bir oğlu oldu. Danae oğluna Perseus ismini verdi. Bir torunu olduğunu duyan kral çılgına döndü. Çocuğun gelecekte taht iddiasında bulunmak isteyen kardeşinden olduğunu düşündü. Sonuçta torunundan ve kızından kurtulması gerektiğine karar verdi. Fakat tanrıların öfkesinden korkan kral kızını ve torununu öldüremezdi. Böylece kızını ve torununu küçük tahta bir kutuya koyarak denize bıraktı. Bu sayede kızını ve torununu öldürmemiş olacaktı. Eğer ölürlerse bu onların kaderi olacaktı. Böylece tanrıları da kızdırmayacaktı.

  Perseus  

Danae ve Perseus küçük kutunun içinde günlerce denizde sürüklendiler. Durumu gören Zeus, kardeşi Poseidon'dan kutuyu güvenli şekilde sahile ulaştırmasını istedi. Denizlere hükmeden Poseidon kutunun bir balıkçı tarafından bulunmasını sağladı. Balıkçı aslında Pella kralının kardeşiydi fakat sessiz ve huzurlu bir hayat yaşamayı tercih etmişti. Balıkçı ve karısı, Danae ve Perseus'a evlerini açtı. Aile Perseus'u kendi çocukları gibi büyüttü.

 

Perseus güven içinde olgunluğa erişti ve kendisine bakan aile gibi balıkçı oldu. Günlerden bir gün balıkçı ve ailesi sarayda düzenlenen baloya davet edildi. Perseus ve Danae da bu davete katıldı. Kral Danae'yi görünce güzelliğinden etkilendi. Danae ile konuşmak için fırsat aradı. Fakat Perseus annesini bir an bile yalnız bırakmadı. Kral davetlilere atlar ve altınlar hediye etti. Gelenek olarak hediyelerin karşılığında farklı hediyelerin verilmesi gerekiyordu. Fakat Perseus bir balıkçıydı. Ne parası, ne hazinesi ne de bir atı vardı. Bunun üzerine krala giderek "Size önerecek ne bir hazinem, ne de atlarım var. Fakat hediyelerinizin karşılığı olarak Medusa'nın kafasını getirebilirim" dedi. Bunu duyan kral Danae'nin yalnız kalacağını düşünürek bu teklifi kabul etti. Böylece Perseus'dan sonsuza kadar kurtulacaktı. Çünkü Medusa'yı öldürmek için gidenler bir daha geri dönmemişti. Perseus'a "Medusa'nın kafasını getirmeden dönme" dedi. Kral rahatlamıştı. Sonunda yalnız kalan Danae'ye hislerini anlatabilecekti.

 

Böylece Perseus, canavar Medusa'yı bulmak için yola çıktı. Tanrılardan Hermes ve Athena, Zeus'un oğluna bu zorlu görevde yardım etmek istedi. Athena Perseus'a bir kalkan verdi. Ayrıca Medusa'yı yenebilmesi için kutsal eşyalara ihtiyacı olduğunu ve bu eşyaların kutsal varlıklar olan Nymph'ler tarafından korunduğunu söyledi. Fakat Nymph'lerin ve Medusa'nın yerini sadece Gri Kardeşler bilmekteydi. Hermes Perseus'a Gri Kardeşleri nerede bulabileceğini söyledi. Gri Kardeşler Medusa'nın akrabalarıydı. Üç kız kardeş görmek için sadece bir göze sahiptiler. Gözü hangi kardeş tutuyorsa, o kardeş görebiliyordu.

  Perseus  

Gri kardeşlerin yaşadığı yere gelen Perseus gizlice kardeşlere yaklaştı ve kardeşlerin gözünü çaldı. Kardeşler Perseus'a gözü onlara vermesi için yalvardı. Perseus kutsal eşyaları koruyan Nymph'lerin ve Medusa'nın yerini söylemeleri karşılığında gözü verebileceğini söyledi. Böylece Gri Kardeşler Nymphler'in ve Medusa'nın yerini söyledi. Perseus gözü tekrar Gri Kardeşlere verdi.

 

Perseus ilk olarak koruyucu Nymph'lerin yanına gitti. Nymph'ler Perseus'a Hermes'in ayakkabısına benzeyen kanatlı ayakkabılar, giyeni görünmez yapan Hades'in savaş başlığını ve Medusa'nın kafasını taşıyacak özel bir çanta verdi. Perseus Medusa'nın hikayesini de öğrendi. Bu hikayeye göre Medusa önceleri güzel bir rahibeydi. Fakat tanrıça Athena'yı gücendirdiği için lanetlenmişti. Gövdesi yılana dönüşen Medusa gözlerine baktığı kişileri taşa dönüştürüyordu.

  Perseus  

Nymph'lerden kutsal eşyaları alan Perseus Medusa'nın yaşadığı mağaraya ulaştı. Mağara girişinde Hermes'in kendisini beklediğini gördü. Hermes Perseus'a mağaraya giremeceğini fakat Hephaestus tarafından dövülen kutsal kılıcı ona vermek istediğini söyledi. Kılıcı alan Perseus mağaraya girdi. Mağaranın girişi Medusa'nın kardeşleri tarafından korunuyordu. Perseus, Hades'in başlığını giyerek görünmez oldu ve kardeşlerin yanından geçebildi. Medusa'nın yaşadığı yere yaklaşan Perseus sayısız sayıda erkek heykeli gördü. Kahramanlık hayelleri kurarak Medusa'yı öldürmek için gelenler taşa dönüşmüşlerdi. Medusa Perseus'un geldiğini anlayarak Perseus ile savaşmaya başladı. Perseus Nymph'lerin uyarısı ile Medusa'ya bakmadan savaşıyordu. Fakat bu şekilde Medusa'yı yenmek imkansızdı. Aniden Athena'nın verdiği kalkanın oldukça parlak olduğunu ve ayna gibi kullanabileceğini farketti. Bu sayede Medusa'nın hareketlerini görebilen Perseus Medusa'yı yendi. Medusa'nın kafasını özel çantaya koyarak sözünü tutmak için yaşadığı yere doğru yol almaya başladı.

  Perseus  

Hikayenin devamına buradan ulaşabilirsiniz

 

 Konuyu geliştirmemize yardımcı ol, konuyu değerlendir.
%100

 

 Bu konuyu paylaş

 

 Yorum yaz, soru sor, geliştirme öner
E-Posta adresiniz yayınlanmayacak.

 

 İlk Yorumu Sen Yap