Hızla büyüyen nüfus, enerji kaynak sıkıntısı, yeni yaşam alanları ihtiyacı, günümüzün en önemli problemleri arasında yer almaktadır. Fakat bu problemler günümüzde ortaya çıkan problemlerden değil, geçmişten bizlere miras kalan problemlerdir. 1928 yılında Alman mimar Hermann Sörgel, bu problemleri tamamen çözebilecek bir proje geliştirdiğini duyurmuştur: Atlantropa Projesi.

Projede çok farklı planlar olsa da temel olarak Akdeniz'e yapılacak üç büyük barajdan oluşmaktadır. Projeye göre, Cebelitarık boğazına, Sicilya - Tunus arasına ve Gelibolu'ya barajlar yapılacak, bu sayede Akdeniz ve Atlantik okyanusu birbirinden ayrılacaktı. Yapılan barajlar ile Akdeniz iki temel kısma bölünecek, özellikle Cebelitarık boğazına yapılan muazzam büyüklükteki baraj sayesinde Avrupa'nın enerji ihtiyacının yarısı karşılanacaktı. Ayrıca Atlantik okyanusunun bağlantısının kesilmesiyle, buharlaşma yüzünden Akdenizin ilk kısmının su seviyesi 100 metre, ikinci kısmının su seviyesi 200 ise metre kadar azalacaktı. Bu aşamada Cebelitarık'a yapılan baraj çalıştırılarak su seviyesi sabit tutulacak ve enerji üretimine başlanacaktı. Ayrıca deniz seviyesinin azalması ile ortaya çıkan kara parçalarında (660 bin kilometre kare), şehirler ve tarım alanları oluşturulacaktı. Yapılan barajlar sayesinde Avrupa ve Afrika kıtası da birleştirilmiş olacaktı. Böylece enerji ihtiyacı, yeni yaşam ve tarım alanları ihtiyacı karşılanarak, bu nedenlerle yapılan savaşların da önüne geçilmiş olunacaktı.

Her ne kadar ülkeler Atlantropa projesini yapılamaz veya ütopya olarak görmüşlerse de Hermann Sörgel bu hayalini ölümüne kadar (1952) her alanda duyurmaya çalışmış, projesini hayata geçirmek için destek arayışında olmuştur. Sörgel'in ölümünden sonra ve enerji üretiminde nükleer çağın başlaması nedeniyle Atlantropa projesi unutulmuş, bu proje için oluşturulmuş enstitü kapatılmıştır. Aşağıda Atlantropa projesi için 1951 yılında çekilen filmi izleyebilirsiniz.